Hrant Dink, katledilişinin 18. yıl dönümünde anılıyor; “Buradayız ahparig!”
“`html
Hrant Dink İçin Anma Töreni Düzenlendi
Agos Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olan gazeteci Hrant Dink, katledilişinin 18. yılı dolayısıyla dostları tarafından anma etkinliği düzenlendi. Bu özel anmada, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Buradayız ahparig”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz” gibi güçlü sloganlar haykırıldı. Ünlü oyuncu Tülin Özen, Gezi davasında hüküm giymiş Çiğdem Mater‘in duygusal mektubunu okuyarak “Hrant Dink bizim eşiğinden geçmemizi sağlamış bir figürdür. Şimdi o kapıların neresindeyiz? Bizlere düşen, Hrant’ın açtığı yolları takip ederek iletişim kurmak, birbirimizi dinlemek ve anlamaktır” şeklinde konuştu.
Hrant Dink, Sabiha Gökçen’in etnik kökeni üzerine yaptığı açıklama ve sonrasında baskılarla hedef haline geldi. 2007’deki suikastı sonrasında 18 yıl geçmesine rağmen, toplumsal barışa dair atılan bu fundamental adımın henüz tam anlamıyla karşılık bulmadığı ifade ediliyor.
19 Ocak 2007 tarihinde saat 15.00’te gerçekleştirilen anma etkinliği, Hrant Dink’in vurulduğu yerde, eski Agos Gazetesi binasının önünde yapıldı. Sebat Apartmanı çevresi, polis tarafından güvenlik nedeniyle kapatıldı ve etkinlikte gerekli önlemler alındı.
Hrant Dink Cinayeti Üzerine Sorular ve Gelişmeler
80 soruda Hrant Dink cinayeti dosyası: Geçmişe dönük incelemeler ve sonuçlar
Oyuncu Tülin Özen, Gezi davasında hüküm giymiş Çiğdem Mater’in mektubunu okuyor (Fotoğraf: Can Öztürk / T24)
Mater: Hrant’ın açtığı kapılardan geçme sorumluluğumuz var
Tülin Özen, Gezi davasında hüküm giyen Çiğdem Mater’in mektubunu okudu. Mater, mektubunda; “Hrant Dink’in varlığı ve yokluğuyla açtığı kapılar, üzerinde düşünmemiz gereken çok şey bırakıyor. Bu kapılardan geçmeli, birbirimizi dinleyerek daha iyi bir yere ulaşmalıyız” dedi.
Kavala: Adalet umudumuzu koruyoruz
Gezi davasında yer alan iş insanı Osman Kavala’nın mektubunu okuyan oyuncu Eraslan Sağlam; “Ben de Hrant’ın vurulduğu yerde onunla beraber hissediyorum. Zorbalıkların sona ereceği adalet dolu günleri görecek umut içindeyim” sözlerini iletti.
Hrant Dink’in Cinayetinin Yıldönümündeki Gelişmeler 18 yıl önce, Hrant Dink, Agos Gazetesi’nin önünde gerçekleştirdiği suikast ile hayatını kaybetti. Bu olay, Türkiye’de ifade özgürlüğüne ve sosyal uyuma ciddi bir darbe olarak kayıtlara geçti. Ancak, cinayeti planlayanların yargılanmaması, Hrant’ın ölümüne olan tepkilerin derinliğini artırdı. Dink, hem Türk hem de Ermeni toplulukları arasında köprü olmaya çalışan bir gazeteciydi. Hayatı boyunca barışsever yazıları ve söylemleri ile dikkat çekti. 2004 yılında yaşadığı yargı süreçleri, onu yalnızlaştırırken, kendisine yönelik baskıları artırdı. 6 Şubat 2004’te yazdığı bir makalede, Sabiha Gökçen’in etnik kökeniyle ilgili ifade kullanan Dink, sert bir şekilde hedef haline geldi. O dönemde yapılan uyarılar, cinayete giden yolun uzmanlar tarafından bilindiğini ortaya koyuyor. 19 Ocak 2007’de, 17 yaşındaki Ogün Samast, Dink’i Agos’un önünde vurdu. Olay sonrasında hızla yakalanan Samast, yargı sürecinde çeşitli tartışmalara neden oldu. Özellikle, ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasına rağmen, pek çok ihmalle ilgili beratumlar gündeme geldi. Medya ve kamuoyunda tartışmalara neden olan bu cinayet sonrası, pek çok üst düzey güvenlik yetkilisinin tutumları sorgulandı. Olayın peşinde koşulmasına rağmen, sorumluların yeterince hesap vermemiş olması toplumsal adalet arayışını daha da derinleştirdi. Dink’in anılarını yaşatmak amacıyla her yıl düzenlenen etkinliklerde, binlerce kişi bir araya gelirken, “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” sloganları atarak adalet talep ediyor. Dink’in mirasının yaşatılması amacıyla yapılan bu etkinlikler, onu unutmamak ve düşüncelerini yaşatmak için önemli bir fırsat sunuyor. |
“`